AKBASLAR KÖYÜ WEB SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
  Köyümüz Tarihçesi
 
                 Köyümüz Akbaşlar köyü’nün kurucuları Göktürk’lere dayanmaktadır. Göktürk’lerin uzantısı olan Turhanlı Türkmenleri ve dolayısıyla akbaşlu obası bazen mamalı, bazen Lekvaniklerle birlikte hareket etmişlerdir. Anadolu’ya 1040 yıllarında Selçuklular ve Danişmenlilerle birlikte hareket ederek gelmişlerdir.
                  Selçuklular ve Danişmendlilerle birlikte İran üzerinden 1071 Malazgirt zaferinden sonra Anadolu’ya geçmişler ve önceleri Doğu Anadolu üzerinden Kayseri’ye, daha sonra bir bölümü Güneydoğu’ya, bir bölümü Sivas yöresine doğru hareket etmişlerdir. Sivas dolaylarında Danişmendli beyliğini kurmuşlardır. Selçuklu sultanı II.Kılıç aslan Danişmenli Beyliğine son verdikten sonra Selçuklular onları sınırlara yerleştirerek Uç Beyi olarak yararlanmiştır.
                  Bu Maksatla Danişmend Ahmet Gazi’nin 7. kuşak torunu Karesi Bey ve ahalisi de Misya tarafına (Balıkesir ve çevresine) Uç beyi olarak yerleştirilmiştir. Osmanlının kurucularını Bilecik taraflarına, Germiyanoğullarını Kütahya, Aydınoğullarını Ege dolaylarına, Menteşeoğulları Muğla dolaylarına diğer beyliklerin kurucu halkları da aynı şekilde anadoluya yerleştirilmişlerdir. Osmanlı devleti zamanında da konar göçer Yörükler Anadoluya yerleştirilmeye devam etmiştir. İşte tüm bu Anadolu’ya ister Selçuklu döneminde olsun, ister Osmanlı döneminde olsun; bazen Mamalı turkmenleri ile, bazen de likvaniklerle birlikte hareket eden Turhanlı ve Turhanlıların mensubu olduğunu düşündüğümüz Akbaşlu Yörükleri Anadolu da uğradıkları yerlerde konar göçer olarak kalanlar olmuşsa da, Selçuklular zamanında Uç Beylik olarak görev yapmışlardır. Özellikle Osmanlı Devleti zamanında Turhanlı akıncıları olarak akıncılık yapmışlardır.
                  Eskiden beri dilden dile söylene gelen bilgilerden de anlaşılacağı üzere köyümüzün Balya Akbaş Köyü, Çanakkale Akbaş Köyü ile Bağlantıları olduğu bilinmektedir. Buralara gelen akbaşlu obasının kollarının bu köylerin olduğu yerlerde yerleştikleri ve hatta bir kolunun da Aydın (Antalya) dolaylarına gittiği de söylene gelmektedir. Anadolu’nun çeşitli yerlerinde gerek Akbaşlar köyü, gerekse Akbaş köyü adıyla isim alan köylerin temelde aynı soydan geldiğini söyleyebiliriz. Selçuklu’ların Kınık Boyu’ndan gelmesi ve Danişmendli’lerin ise Çepni Boyu’nun yanı sıra çok sayıda Kınık Boyu’ndan aşireti barındırmasından, Göktürk’ün Türk’ü anlamına gelen Mamalu Tükmenlerinden Turhanlı, Turanlı, Turancalı, Türkanca, Türkanlı, gibi Yörük obalarının ve köyümüzün ismini aldığı Akbaşlı obasının mensubu olan köyümüzün kurucusu Turhanlı Akıncı Beylerinden Akbaşoğlu Mehmet’in Yöremizden geçen kervan yolunu koruma amacıyla görevlendirilmiş olmasından dolayı köyümüzün Oğuzların Kınık Boyundan geldiğini söyleyebiliriz.
                     Anadolu’nun çeşitli yerlerinde Osmanlı Devleti’nin iskan politikası sonucu konar göçerliği bırakıp yerleşen,akıncı olarak gözcü olarak belirli yerlere görevlendirilen akbaşlar ve akbaş olarak isim alan köylerin; aynı Oğuz Boyu ve aynı obadan gelen köyler olduğunu söyleyebiliriz. Ancak kurucuları bu obanın mensuplarından olsada başka obalar ve aşiretlerlerin de katıldığı Anadolu’daki 17-18 akbaşlar ve Akbaş köyleri barındırdıkları aşiretlerin yoğunluğuna ve Bulundukları bölgeye göre kendilerini nitelendirdiklerini, köylerinin internet sitelerine yazdıkları tarihçelerinden görmekteyiz.
                     Bu da Oğuz Boylarıyla ilgili bir yazıdan alıntıladığım ‘Anadolu’daki Büyük Türkmen Oymakları: Atçeken, Beydili, Berelli, Barak, Bekdik, Cerit, Çavdır, Danişmentli, Elbeyli (İlbeyli). Gök (Gökçeli), Halep Türkmeni, Işıklar, Iğdır, Kara, Karakoyunlu, Karakeçili, Kızıl, Kızılkeçili, Mamalı, Sarı, Tabanlı, Teke, Yeni il Türkmeni (Caber, Musacalı gibi).Aynı Türkmen oymağına; Aydın'da Danişmentli, Yozgat'ta Mamalı, Ankara 'da Tabanlı denilebildiğinden işin içinden çıkmak zordur.’ Parağrafı doğrulamaktadır.
                     Günümüzde; Anadolu’ya Selçuklu döneminde dağılmış ve özellikle Osmanlı Döneminde yerleşik hayata geçerek Türkiye de kurulmuş olan 3 tane Akbaşlar Köyü, 15 tane de Akbaş Köyü vardı. Bu 18 Akbaş isimli köy; Oğuzların Kınık Boyu’ndan gelen Mamalı Türkmenlerinden Turhanlı Yörüklerinin bir obası olarak düşündüğümüz Akbaşlar (akbaşlu) obasının Akıncılık görevleri sonucu yada yerleşik hayata geçmesi sonucu kurulmuş köyler olduğunu düşünüyoruz. Bu köyler; Akbaş Köyü ERCİŞ/VAN, Akbaş Köyü BİSMİL-DİYARBAKIR, Akbaşlar Köyü Merkez-K.MARAŞ, Akbaş Köyü Merkez-BARTIN, Akbaş Köyü Merkez-SİNOP, Akbaşlar Köyü Tekkeköy-SAMSUN, Akbaş Köyü Güdül-ANKARA, Akbaş Köyü Çerkez-ÇANKIRI, Akbaş Köyü Karatay-KONYA, Akbaş Köyü Gerede-BOLU, Akbaş Köyü Kaynarca-SAKARYA, Akbaş Köyü Akdağmadeni-YOZGAT, Akbaşlar Köyü İnegöl-BURSA, Akbaşlar Köyü DURSUNBEY- BALIKESİR, Akbaş Köyü Balya-BALIKESİR, Akbaş Yaylası Eceabat-ÇANAKKALE, Akbaş Köyü Serik-ANTALYA,Akbaş Köyü Honaz-DENİZLİ köyleridir.
                    Şimdi gelelim Bizim köyümüz Balıkesir Dursunbey Akbaşlar Köyü’ne: Köyümüzün Kurucusu Osmanlı Akıncı Beylerinden Akbaşoğlu Mehmet Beydir. Akbaşoğlu Mehmet Bey Mamalı Türkmenlerinin Turhanlı Akıncılarından akbaşlu obasındandır. Akbaşoğlu Mehmet Bey; Selimağa Köyü altı, Karaağaç mevkimiz, Geriovası Çeşmesi ve Deveci Konağı, Uluyol, Sarıyol ve Deveuştu mevkilrini takip ederek yöremizden geçen kervan yolundan önceleri bilgi toplamak, buraları Osmanlıya katıldıktan sonra ise kervan yolunu koruyup kollamak amacıyla görevlendirilmiştir.
                    1340 yıllarında kervan yolunu korumakla ve bilgi toplamakla görevlendirilen Akbaşoğlu Mehmet Bey Bir rivayete göre Karesi Beyliği döneminde var olan, diğer bir rivayete göre ilk defa kendisinin kurduğu Karaağaç Mevkiindeki Akbaşlar Köyü’ne yerleşmiştir. Bura da kervan yolcularının konaklayacağı han, hamam ve konaklama merkezleri ve Cami inşa etmişlerdir. 1900 lü yıllara kadar bu caminin görevli kadısı olduğu ve Cuma Namazı kılma merkezi olduğu bilinmektedir. Yapıldığı yerde günümüzde kalıntıları görülmüştür. Camii inşa edilen yerin hemen yanında ki arazinin adı bugün hala deveci konağı olarak anılmaktadır. Aynı şekilde yol boyunda kurulmuş ve yolun diğer ucunu da gözleyebilmek için olsa gerek Meydanlar mevkii başlarındaki Eskiköy adıyla anılan yere Karaağaç yöresindeki köyden ayrılarak yerleşenlerin olduğu söylenmektedir. Bu obanın mensubu Akıncıların Balıkesir-Balya’ya, buradan Da Osmanlı Devletinin sınırları genişledikçe Çanakkale’ye ve Aydın taraflarına gitmişlerdir.Aydın taraflarına gidenlerin; Denizli-Honaz ve Antalya-Serik’e kadar ulaştıklarını söylemek zor olmasa gerek. Çanakkale tarafına giden Turhanlı akıncılarının Trakyadan sonra Makedonya dolaylarında Turhanlı adıyla bir köy daha kurulduğunu biliyoruz.
                     Karaağaç’ta ve Meydanlar mevkii başlarındaki Eskiköy yerlerinin dışında yöremizin çeşitli yerlerine Oğuzların diyarından gelen çeşitli Aşiretlere mensup konar göçer Yörükler de gelmişlerdir. Osmanlı bu Aşiretlerin çoğunu Trakya ve Bosna topraklarına geçirdiyse de buralarda kalanlar olmuştur. Bu Yörük aşiretleri Öküz Yatağı altındaki Ören Boğazlarına, Kocacevizlere, Emine Munarı, Örencik, Ispalar,Günoluk ve İki oluk yörelerine umumiyetle olmak üzere konmuşlardır. Şimdiki göletimizin Olduğu bölgede Çam adında da bir köy varmiş. Bizans zamanında Manastır ve Kale ile Bir Yerleşim yerinin varlığı da eskiden beri yöremizde konuşulmaktadır. Eşüren mevkiinde Şeküren adıyla bir yeleşim yeri olduğu ve bu yerin Bizans Şehri olduğu ve Türklerin gelmesiyle dağıldığı söylenmektedir. Bu mevkide tarlası olanlar eski yabancı para bulduklarını ve üzerindeki şekiller silindiği için para etmediğini günümüzde yaşayanlar bile ifade etmektedir. Kapaklı Dağımızdaki Hasibe Munarı (çeşmesi) mevkilerinde Hasanlar Köyü var iken O köyde şimdi bulunduğu yere taşınmış ve yine Hasanlar (Hashanlar) Köyü adını almıştır.
                     1500-1595 yıllarında Celali İsyanlarının ortaya çıkması, 16. ve 18. yüzyıllarda İran ve Avusturya ile yapılan savaşların uzun sürmesi ve yenilgiyle sonuçlanması, ekonomiyi krize girdirdi. Ekonomik istikrarsızlık sosyal patlamalara neden oldu.Bunun sonucu olarakta; eşkıyalık ortaya çıktı ve yaygınlaştı, Cumhuriyet dönemine kadar da sürüp gitti. Göçebelerin yaylak, kışlak hayatı aksadı.Halk, canı, namusu ve taşınabilecek malını kurtarabilmek için yolsuz, susuz yerlere kaçıp oralara yerleşti.
                     Karaağaç mevkiindeki Akbaşlar Köyü ve kervan yolunun diğer yerindeki Meydanların başındaki Eskiköy dediğimiz mevkideki köylerin sakinlerinden hayatta kalanlar başta olmak üzere çevreye yerleşmiş olan Aşiretler kervan yolunun üzerinde eşkiyalık ve benzeri saldırılardan kurtulmak için köyümüzün şimdiki yerine taşınmışlardır. Asartepesinin dibine yerleşerek kışın arkamızdaki Kapaklı Dağı’na, yazın ise Aydınçalı’ya Hayvanlarımızı süreriz demişlerdir. Başka bir başka bilgiye göre Ayhan Aydın’ın Balıkesir Yöresinde Manav, Yörük, Türkmen, Çepniler ve Muhacirler adlı kitabının 81. sayfasında Bağalanı İskanı sırasında buraya yerleştiklerinden bahsedilmektedir.
                      Bu konuda dünden bugüne söylenen bir bilgiye göre ise; şimdiki köye taşınma sırasında günümüzde varlığını sürdüren sülalelerden taşınanlar şöyle zikredilmektedir. Karaağaç’taki Akbaşlardan Hacılar,Gökçeler ve Hacısalihler; Örenboğaz’ından Kadirler; Meydanlar’dan Hocalar ve Zümereler(neneler); Ispalar’dan Bozlar; Sarıyol (kahvederesi) mevkindeki Örencikler’den Bodurlar şimdiki köyümüzünolduğu yere taşınmışlardır. Arazi sahiplerinin kimliği ve tapu hareketlerinin yoğunluğundan; bu net olmasa da görülebilmektedir.
                       Selçuklu da Uç Beylik,Osmanlı da Akıncılık görevlerinde bulunan köyümüzde, Özellikle akıncılıgın babadan oğula geçmesi ve akınlarda ve Osmanlı Devletinin katıldığı savaşlarda erkeklerin şehit olması sonucu köylünün çoban ihtiyacı doğmüştur.Bu sebeple köyümüze çoban olarak gelip, çoğunlukla çobanı olduğu ailenin kızıyla evlenerek köyümüze yerleşenler de olmuştur. Bu kişilerden bizim bildiklerimiz Şunlardır: Musalar köyü’nden gelen Koca İbrahim; Şbanlar Köyü’nden gelen Tığlıların Halilibrahim; Akcagüney Köyü’nden gelenler Koparanların dedesi Emin Dayı, Ka’ların dedesi Mustafa, Şamlı Mustafa; Kızılöz Köyü’nden gelen Bayram’ların İsmail, Selimağa Köyü’nden ise Cavuşdede’nin babası İsmail Doğru gelmiştir.
                     Akbaşlar Köyü; Doğudan Çamköy,Güneyden Gazellidere, Güneybatıdan Akçagüney,Batıdan Dada,Kuzeybatıdan Sarnıç, Kuzeyden Hasanlar, Kuzeydoğudan Karapınar köyleriyle çevrilidir.
                                                          
                                                 Hazırlayan:Feyzullah Kırca
                                                 Akbaşlar Köyü İmam-Hatibi

KELEBEKLER

 
  Bugün 101225 ziyaretçikişi burdaydı!