AKBASLAR KÖYÜ WEB SİTESİNE HOŞ GELDİNİZ
  Dursunbey Bilgileri
 
DURSUNBEY’ İN TARİHÇESİ
Dursunbey tarihte Neoaeseıa Hardın Hadrıanea,Blaudus,Eaiste ve Belodos(Balat) adları ile anılmaktadır. Eski zamanlardan bu yana orduların konaklama merkezi olan Balat), 1918 yılında ilçe durumuna getirilerek Dursunbey adı verilmiştir. DURSUNBEY’İN ANTİK İSMİ Romalılar döneminde Dursunbey çevresine ABRETTENE adı verilirdi.Abrettene bölgesinde merkez olan Dursunbey’in ismi de Hadrianeia idi. Gene Abrettene bölgesinde Balat-Bekildere ile Simav çayının bir kolu olan Kille Çayı arasındaki bölgeye de PANDEMOS adı verilirdi. Dursunbey(Hadrıaneia) Romalılar döneminde önemli para basım yerelerinden biri idi.Roma imparatorları döneminde Hadrian,Antonius,Pivs,Faustina,Markus Aurelius, lucilla, Commodus,Septim Severus,Lulia Donma,Caracalla,Geta, Alexander sevarus, Lulia Soaemias, Maximunus,3.Gordian,Tranguillina,Philippus,Otacilia Severa isimlerini ve resimlerini taşıyan bakır ve gümüş paralar bastırmışlardır.bu isimlerin bazıları imparator veya eşleri ,bazıları ünlü kumandanlar veya yüksek seviyedeki memurlardır. Hadrıaneıa ismi ünlü Roma imparatoru Hadrian’dan gelmektedir.Hadrıan;24 ocak 76 da doğup, 10 haziran 138 de Roma da öldü.uzun ismi ‘Publius Aelius Hadrıanus Traian Ceasar Augustus Meidas’dır.Mezarı Roma’dadır.İmparator Hadrıan Milattan sonra 117-138 yılları arasında 21 yıl imparatorluk yaptı.Barış ve sanatı seven bir imparator olarak halk tarafından çok sevildi. İmparator olarak anadolu’ya yaptığı gezi halkı ve yöneticileri çok etkilediği için hemen hemen Anadolu’nun her tarafında onun adına kentler kuruldu.Anıtlar yapıldı. Tapınaklar inşa edildi. Dursunbey yöresine verilen Hadrıan ismi de büyük bir ihtimalle onun şerefine kurulan bir şehir olduğunu göstermektedir. Hadrıan şehrinin milattan sonra 131-132 yıllarında kurulduğu tahmin edilmektedir.
   DURSUNBEY İSMİNİN MENŞESİ
Bugün Dursunbey ismini taşımakta olan Kanın eski ismi ‘Balat’tır.Balat ismi Anadolu’nun birçok yerinde bulunan bir isimdir. Osmanlı arşiv ve belgelerine göre şehir Balatlı Türkmenleri tarafından kurulmuştur.Aynı Yörüklerin diğer yerlere de yerleşip oymak adını diğer yerleşim yerlerine vermiş olduğu kabul edilebilir.Balatlı Türkmenleri buraya geldiklerinde Dursunbey’e Dursun Ağa, Selimağa’yada Selim Ağa yerleşmiştir.1918 yılından önce nahiye iken 1918 de ilçeye dönüşünce;Dursunbey Nahiye heyetinin önerisiyle, Balatlı Türkmenlerinin lideri Dursun Ağa’nın ismine izafeten Dursunbey yapılmıştır.Aynı şekişde Gökçedağ nahiyesinin eski ismi burada Manisa,Aydın,İzmir,İstanbul ve bursa havalisinden kervanların konaklama yeri olması dolayısıyla Konak iken,inegölden gelenlerin memleketlerine dönemeyip orada kalmaları İnegöllüler adını almasına, daha sonra da çevrede bulunan Gökçe Dağın ismi verilmiş ve Gökçedağ olmuştur. Dursunbey tarihi ile ilgili geniş ve kesin bilgi yoktur.Dağlık ve Ormanlık bir bölge olmasından dolayı ünlü yerleşim yerlerinden uzak kalmıştır.Çevrede yer yer Bergama,Roma ve Bizans devirlerine ait kalıntılara rastlanıyorsa da tarihtevadı geçen büyük yerleşim yerlerinden kalıntısı yoktur. Karesi beyliğinden sonra Osmanlı Devrini yaşayan Dursunbey, Osmanlı Devlet Teşkilatı içinde önceleri Balat adıyla Kepsud’a, daha sonra Bigadic’e bağlanmıştır.Bir söylentiye göre Orhan Bey zamanında yöreye gönderilen Emir Dursun’aizafeten,bir başka söylentiye göre ise Balat Yörüklerinin beyi olan Dursun Ağa’nın adına izafeten 1918 yılında Balat olan adı Dursunbey olarak değiştirilmiştir. Milli Mücadele yıllarında bir süre yunan işgalinde kalmış ve 3 eylül 1922 de kurtulmuştur. Dursunbey,Balıkesir-Kütahya arasında dağlık ve ormanlık bir alanda yer almaktadır. Denizden yüksekliği 630 metredir. Doğusunda kırmasti ve Tavşanlı çayı ,kuzeyinde Susurluk, Güneyinde Bigadiç ve Sındırgı, Batısında ise Kepsut kazaları ile komşudur. Yüzölçümü 1952 kilometrekaredir. Çevredeki yerleşim birimleri olarak tarih içinde Neocaeseria,Hadrianea(Hadrian),Balat isimleriyle anılmaktadır.1918 de ilçe olmuş olan Balat daha sonra Dursunbey ismini almıştır.Bu ismin Orhan Gazi tarafından buraların kumandasına verilen Emir Dursun’dan geldiği söylenmektedir. 1909 da Hüdavendigar Vilayeti Salnamesinde  
              Balat Nahiyesine bağlı köyler ve bu köylerde oturan hane sayıları şöyle gösterilmektedir:
Yağcılar(13),Meydan Çayır(5), Geyikler(20),Gökköy(64), Gölcük(9),Gökçepınar(20),Kavacık(34),Kavak(14), Gazalliöz(36), Karakaya(6),Karaalan(17),Kazıllı(9),Toduzca(32),Toğan(32),Sarılar(89),Şadıanlar(41), Sülüler(21),Sacayak(18), Çatalçam(79), Çam(36), Değirmenler(70),Deliler(10),Havandibi(22),Hamzacık(33),Hacıahmetler(8),Tepeköy(42),Bengiller(33), Ömerler(22), Andıç(71),Akbaşlar(43), Aşağımusacalar(42), Işıklar(44),Aşağıyağcılar(53),Erecek(12),Yukarıyağcılar(13), Yukarımusacalar(19) dur.  
BİRİNCİ CİHAN HARBİNDE KÖYLERİN DURUMU
Birinci cihan harbinde köylerde iş yapacak durumdaki gençler,hatta ile silah tutabilecek durumda olanlar harbe davet edilmiş, köylerde çok ihtiyar erkekler,çocuklar ve kadınlar kalmıştır.Kadınlar kendi işlerinin yanı sıra erkeklerin yapmakta öldukları işleride yaparak hayatlarını sürdürmeye çalışıyorlardı.Bu güçlüklerin yanı sıra çevreye musallat olan Kolera hastalığı,uyuz hastalığı,eşkıya belası, çöl çegirgelerinin çevreyi istila ederek insan ve hayvan gıdalarını yok etmesi,memleketin zaten fukara olan halkının derdini bir kat daha artırmıştır.Halk aç ve perişan durumda kalmıştır.Harbe giden köy gençlerinin büyük bir çoğunluğu kayıp veya şehit olmuştur.Diğer köyler gibi köyümüz Akbaşlar köyünden de Karakabaağaç mevkiinden 45 genç uğurlamışız ve sadece 3 kişi geri dönebilmiştir.
YUNAN İŞGALİNDEN KÖYLERİN DURMU
Yunan ordularının işgali sırasında düşman ordusu köy ve civarına karargah kurmamış,yalnız gelip geçmiş ise de halkın 1.Cihan harbinden arda kalan bir avuç erkekle,dul kadınlar ve çocuklar gece gündüz evlerinde,tarla ve bahçelerinde emniyetle çalışamamış, daima korku içerisinde kalmışlardır.o tarihte Yunan ordusuna iltihak eden yerli çetelerce memleket idare edilmiş,muhitin hakimi,idare emamiri, emniyet ve sair her türlü işleri bu cahil eşkıya bozması çetelerin elinde kalmıştır. Halk şaşkın bir durumda, ümitleri kesilmiş bir durumdayken, bir gün Türk ordusunun Şanlı Bayrağını çekerek dursunbey’deki Yunan ordularının üzerine yürüdüğünü köylerinden gören dedeler,nineler,anneler sevinçten duramayıp, sevinç gözyaşlarını dökmüşlerdir. Yunan ordusu köylere ancak küçük birlikler halinde ulaşabilmiş, asıl birliklerini Dursunbey’in merkezinde tutmuştur.Karşılarında çekinecekleri bir kuvvet yok sanan Yunan ordusu, karşılarında ansızın Orhaneli üzerinden gelen Eminettin bey komutasındaki Türk ordusunu buldu. Türk ordusu buradaki Kuvay-ı Milliyeci çetelerle birleşerek,düşmanı buralardan sürüp çıkarmışlar.Vatan böyle selamete ermiş.
DURSUNBEY VE YÖRESİ KUVAY-İ MİLLİYE HAREKETİ
1914 tarihinde başlayan 1.Cihan Harbine Dursunbey ve Yöresinden eli silah tutan gençler katılmışlardır.Kavacık nahiyesinden Çanakkale ve Balkan harbine tam 80 kişi katılmış ve sadece 6 kişi savaş gazisi olarak dönmüştür. Dursunbey Kavacık ve civar köylerden kuvvetli hayvanları olanlar Kuvay-i Milliye’ye öküz arabalarıyla Balıkesir’e gelip,depodan erzak ve cephane alarak Soma cephelerine taşımışlardır.Dursunbey’den gelen bir komutan aracılığıyla önce çevreden toplanan erzakları Soma cephesine taşımışlardır.Oradan da Bandırma’ya giderek cephane alıp yine somaya taşımışlardır.Kavacık’tan İsmail oglu Halil ve Mehmet oğlu Abdullah,Süleler’den Ali Osman,Hamzacık’tan İbrahim Ağa,Osmanlar’dan Ömer ve Hasanlar, Akbaşlar, Selimağa, Musalar,Sağırlar gibi diğer köylerden öküz arabalarıyla(kağnı) cepheye yardım etmişlerdir. Tabii bu sırada zaten memleketin her tarafında aynı mücadele vermekteydi.Bu bilgiler o günleri bizzat yaşayan Mıcırlar’lı İsmail Şen,Kavacık’lı Cemal Barut ve isimlerini Yazmadığı birçok kişiden Dursunbey ve çevresi adlı kitabın yazarı Hikmet Adın derlemiştir. Kurtuluş savaşı başlamadan buralara kadar gelen Yunanlılar buralarda eğlenmeden Dursunbey’e gecmişler.O sıralarda türeyen yerli eşkiyalar, yöredeki köyleri yakıp yıkmışlar. Dursunbey’li İsmail Ağa namındaki bir kişi buradaki eşkiyalara hiç aman vermezmiş. Bandırma taraflarından bir eşkıya çetesi buralara gelerek soygun yapmak istemiş.Kavacık’ta yapılan bir müsademeyle bunlar ortadan kaldırılmışlar. Yerli eşkıya çeteleri eşkiyalık yaparken bunlara karşı koyan yöre halkı gitgide örgütlenerek Kuvay-i Milliye kuvvetlerini oluşturuyorlarmış.Bu Kuvay-i Milliye kuvvetlerinden Kaymakam İbrahim Ethem ve Parti Pehlivan Kuvvetleri Sındırgı Dağlarına gün geçtikçe hakim oluyor, Yunanlıları köylere sokmuyorlarmış.Çevre köylerde eli silah tutanlar, Yunan’a boyun eğmeyenler, İbrahim Ethem Bey’in kuvvetlerine iştirak ediyorlarmış, ve göreve talip oluyorlarmış. Dursunbey yöresinin gençlerini Mehmet Konyalı Bey örgütlemiş ve Milli Mücadelede Yunanlılarla yaptığı mücadeleyle Devlete, Millete yaptığı unutulmaz hizmetlerinden dolayı Mehmet Konyalı’ ya Milli Savunma Bakanlığı İstiklal Madalyası vererek ödüllendirmiştir.Bu madalyanın vesikası 75507 noludur.Ayrıca İbrahim Ethem Bey’in; Balıkesir kurtulup Milli Orduyla Balıkesir’e geldiğinde Mehmet Konyalı Bey’e verdiği terhis teskeresi de o günlere ait önemli bir belgedir.
MİLLİ MÜCADELE YILLARINDA DURSUNBEY
30 haziran 1920 de balıkesirin Yunanlılar tarafından işgalinden birkaç gün sonra Dursunbey de Yunan birliğitarafından işgal edilmiş ve kasabada Yunan birliği kurulmuştu. Kasabada oturan birkaç Rum asıllı aile ile bazı hürriyet ve itilaf parti yandaşı yunankarakoluna yakın davranışlarda bulunsalarda, kısa zamanda Dursunbey’de kurulan gizli bir teşkilat Sındırgı dağlarında işgale karşı faaliyet yürüten İbrahim Ethem Bey yönetimi altında birleşmişlerdir.Yunanlılarla birlikte çalışan meşhur eşkıya Dursunbeyli Zekeriya 23 Aralık 1921 de Yunan askerlerine kılavuzluk yaparken Milli müfrezeler tarafından yakalanıp asılmış ve Dursunbey büyük bir eşkıyadan kurtulmuştur. Yunanlılar kasabaya girer girmez silahlarını bırakanlara af ilan etmişler ve para vaat etmişler.İbrahim Ethem bey’in hatıralarında 40 kadar kişinin yunan karakoluna başvurarak silahlarını bıraktıkları beyan edilmiştir. Dursunbeyli Zekeriya ile birlikte 2 yunan subayı ve 39 askerin yanı sıra kendileriyle areket eden Balatlı Kör Ali ve Hakkı’nın da öldürülmesine kızan Yunanlılar gözdağı vermek için eşraftan bazı kişileri rehin olarak kaçırmişlar.Kaymakam İbrahim ethem bey’in orduyla yaptığı haberleşmeden sonra bütün köylere görevler verilmiş ve 1eylül 1922 de bütün köy yolları kesilmiş, yunan karakolları basılmış dağlar geçilmez kılınmıştı.Bu Dursunbey müfrezesiyle Balıkesir arasındaki irtibatı Balatlı Mustafa Çavuş sağlamıştır.Müfrezelerin ihtiyaçlarını gidermiştir.Dursunbey Müfrezesiyle balıkesir’deki Ayın Pe İsimli gizli teşkilat arasında kuryelik yapan Ömer Lütfü büber’in de hizmetleri her türlü takdire şayandır.Bu fedakar memleket çocuğu ölümleri göze alarak, her türlü ihanete göğüs gerek Milli müfrezelere Dursunbey’den ve balıkesir’den temin ederek unutulmaz hizmetler başarmıştır. DURSUNBEY’İN KURTULUŞU
Zaman hızla geçiyor Yunanlıların Anadolu macerasının sonu geliyordu.Büyük taarruzun beklendiği günlerde ,Ali Osman Efe’de Kaymakam İbrahim Ethem Bey’den aldığı emirle daha önemli görevler için yöreden ayrıldı. 24 ağustos 1922 de alınan isabetli kararla harekete geçen İbrahim Ethem Bey’in kuvvetleri, Yunan karakollarını basıyor, Telgraf telerini kesiyor, yolları,köprüleri,demiryollarını uçuruyor,yolları kesiyor ve top yekün bir gayretle köyleri tek tek kurtarıyorlardı. Hedef Balıkesir idi.Ve nihayet 6 eylül 1922 de balıkesir’de düşman işgalinden kurtuldu. Bu sırada aldıkları talimat gereği Bursa orhaneli’den topluca harekete geçen Karesi kuvvetleri başlarında Eminettin Bey ile Balıkesir’e yöneldiler. Eminettin bey kuvvetleri önüne çıkan yunankarakollarını yok ederek, dağılan Yunan ordusunun karışık kuvvetleriyle çarpışarak Dursunbey’e geldi.O zaman ki ismiyle Balat’ı düşman işgalinden kurtardı.Milli müfrezelerin yaklaştığını duyan dursunbey’deki Yunan kuvvetleri ve yerli Rumlar birlikte kaçtıkları için Dursunbey’de vukuatsız olarak kurtarıldı. Milli Müfrezelerimiz Balıkesiri ve diğer il ve ilçelerimizi de kurtarmak için Yunanı takibe devam etmiştir.
                 COĞRAFİ YAPISI
Balıkesir İlinin doğusunda yer alan ilçemizin rakımı 672 m., yüzölçümü 1952 km² dır. Dursunbey coğrafi yönden Ege Bölgesi sınırları içerisinde kalmaktadır. Arazi yapısı itibariyle dağlık ve çok engebeli bir karaktere sahiptir. En yüksek dağı Alaçam 1683 m. yüksekliğindedir. İlçemizin arazisinin büyük bir kısmı orman ile örtülüdür. Dursunbey ilçesi, Ege iklim bölgesi içinde yer almakla birlikte yükseklik ve deniz esintilerine kapalı olması itibariyle yazlar daha serin, kışlar daha sert geçmektedir. Vejetasyon süresi oldukça kısadır. İlçemizin iklimi kısmen Akdeniz, kısmen Karasal İklim özelliklerini taşır. Kışları soğuk, yazları sıcak geçer, kış ve bahar ayları bol miktarda yağış alır. NÜFÜS YAPISI Son nüfus sayımına göre Merkez 32, Köyler 50.928, toplam 85.928dir. İlçemize bağlı 102 köy bulunmaktadır. İlçenin nüfusu 2000 genel nüfus sayımına göre 47429'dir. Bunun 14654'si ilçe merkezinde, 32775'i ise kasaba ve köylerde yaşamaktadır. 2007 yılında yapılan Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ilçe merkezi 17.701, köyler 29.237 olmak üzere, toplam nüfus 46.938’dir. İlçeye bağlı 102 köy bulunmaktadır.


                        İDARİ DURUM
2007 yılında yapılan Adrese Dayalı Nüfus Sayımı sonuçlarına göre ilçe merkezi 17.701, köyler 29.237 olmak üzere, toplam Nüfus 46.938’dir. İlçeye bağlı 102 köy bulunmaktadır. Dursunbey, Balıkesir Mutasarrıflığına bağlı "Balat" adı ile anılan bir bucak merkezi iken 1918 yılında ilçe haline getirilmiştir. İlçe Merkezi, 9 mahalleden oluşmaktadır. Köyler genel olarak orta ve küçük yerleşim üniteleri niteliğinde olup, tamamı orman köyüdür. 
                     EKONOMİK DURUMU
İlçenin geçim kaynağı orman ve orman ürünlerine dayalı sanayi kollarından sağlanmaktadır. İlçede en önemli ticari faaliyet keresteciliktir. Bu sektör aynı zamanda nakliye sektörünün de gelişmesini sağlamıştır. İlçe çeşitli maden rezervlerine sahiptir. Bunlar; kömür, traverten mermeri (Arizona Kırmızısı, Verona Beyazı), krom, amatis taşı gibi madenlerdir. İlçe toprakları çok engebeli ve verimsiz olduğu için tarımsal faaliyetler geniş araziler üzerine kurulmuştur. İlçede toplam 23.901 ha. Tarım arazisi bulunmaktadır. Kuru tarım ürünlerinden; buğday, arpa, çavdar, yulaf, mercimek ve nohut, meyva üretimi olarak en çok elma üretilmektedir. Hayvancılık yönünden 18.000 Büyükbaş, 60.000 Küçükbaş ve 177.000 kanatlı mevcuttur.


İlçenin ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. Başlıca geçim kaynağı orman ve orman ürünlerine dayalı sanayi kolları ile hayvancılıktır.İlçede en önemli ticari faaliyet keresteciliktir. Bu sektör aynı zamanda nakliye sektörünün de gelişmesini sağlamıştır Kavak yetiştiriciliği gelişmiştir.İlçe çeşitli maden rezervlerine sahiptir. Bunların başında; kömür(linyit), traverten mermeri(Arizona Kırmızısı, Verona Beyazı), kurşun, krom, magnezit, çinkolu kurşun başlıcalarıdır. İlçe toprakları çok engebeli ve verimsiz olduğu için tarımsal faaliyetler geniş araziler üzerine kurulmuştur. İlçede toplam 23.901 ha. tarım arazisi bulunmaktadır. Kuru tarım ürünlerinden; buğday, arpa, çavdar, yulaf, mercimek ve nohut, meyve üretimi olarak en çok elma üretilmektedir. Hayvancılık yönünden 18.000 Büyükbaş, 60.000 Küçükbaş ve 177.000 kanatlı mevcuttur. Koyun yetiştiriciliği önemlidir. Karaçam ormanları, su kaynakları, mesire yerleri meşhurdur. Eko turizm potansiyeli yüksektir. Suçıktı memba suyu ve saz çayırı yaz aylarında bir gezi ve dinlenme yeridir. Alaçam ormanları içindeYayla, Bebek, Gölcük, Hacıkerim bölgeleri başlıca kamp ve dinlenme yerleridir.  
                          MADENCİLİK


İlçemizde Kavacık civarında Şen Madencilik Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi grubu tarafından Odaköy civarında açık ve kapalı işletme usulü ile yıllık 130.000 ton kömür üretilmiş ve bunun tamamının satışı yapılmıştır. Şirkette ortalama 200 kişi istihdam etmektedir. Piriştine Madencilik-Nakliyat-Hafriyat Ticaret Limited Şirketi tarafından Hamzacık civarında açık-kapalı işletme usulüyle yıllık 40.000 ton kömür üretilmiş, şirkette ortalama 100 kişi istihdam edilmektedir. Şahmetal Madencilik Ticaret Limited Şirketi tarafından Çakırca civarında açık, kapalı işletme usulüyle yıllık 80.000 ton kömür üretilmiş ve 100 kişi istihdam edilmekte olup, kömürlerin satışı Balıkesir, Dursunbey, Kepsut, Susurluk, Bigadiç, Bandırma, Karamürsel, Eskişehir, Bursa, İnegöl, Karacabey, Mustafa Kemalpaşa, Turgutlu, Salihli, Konya, Karamanlar, İzmir gibi yerleşim yerlerinde 50 Kamyon ile nakledilmektedir. Türkiye çapında Kavacık Sektörü diye kabul edilen kömür havzası görünür rezerv 15.000.000 tondur. Bu işletmelerde üretilen kömürler 4000-5500 Kcal/kg dır. Kükürt oranı düşük olduğu için çevre kirliliği yaratmayan bir kömür cinsidir. Gökçedağ Bölgesinde Emeksiz ve Hindikler Köylerinde traverten mermeri üretilmekte olup (Arizona kırmızısı, Verona beyazı ), 200 kişi istihdam edilmektedir. Yılda 25.000 m3 üretim, 360.000 m2 işleme yapılmakta %95 ‘i ihraç edilmektedir.
              TARIM VE HAYVANCILIK
İlçemizde 7471 adet işletmede bulunan 30.700 adet büyükbaş hayvan varlığının büyük çoğunluğu (%85) süt sığırlarından oluşmaktadır. İlçemiz genelinde süt sığırcılığı için tavsiye edilen Siyah Alaca Irk olan (Holştayn ve Holştayn Melezi) hayvan sayısı 4923 adet işletmede 25.000 civarında olup, halen sağmal olarak süt sığırcılığı yapılan 14.268 adet sığır potansiyeli bulunmaktadır. İlçemizde günlük miktar olarak 105 ton süt üretilmektedir. Üretilen sütler şirketler vasıtası ile değerlendirilmekte olup günlük olarak Yörsan:35 ton, Yakut Süt:15 ton, Ülker Süt:15 ton, Kay Süt:20 ton, Selimağa(Mandıra):5 ton, Sütaş 10 ton süt toplamaktadırlar. 5 ton civarında da yetiştiricilerimizin kendilerinde değerlendirdiği, tükettiği kayıt altında olmayan süt üretimi söz konusudur.


İlçe toprakları çok engebeli ve verimsiz olduğu için tarımsal faaliyetler genel olarak geniş araziler üzerine kurulmuştur. İlçede toplam 23.901 hektar tarım arazisi bulunmaktadır. Kuru tarım ürünlerinden; buğday, arpa, çavdar, yulaf, mercimek ve nohut, meyve üretimi olarak ise en çok elma üretilmektedir. Hayvancılık yönünden 18.000 büyükbaş, 60.000 küçükbaş ve 177.000 kanatlı mevcuttur.


                   SOSYAL DURUM
Dursunbey halkının büyük çoğunluğunu Türkmen Boyları oluşturmaktadır. Oğuzların Üçok Kolunun Kayı boyuna mensup olan yerli halk, devletine bağlı ve itaatli bir topluluktur. İkna edildiği takdirde her türlü fedakarlığı yapmaktan kaçınmaz. Özellikle hayır işlerine aktif olarak katılımda bulunurlar. Devlet karşıtı unsurların yuvalanması ve yayılmasına engel olan bir yapıya sahiptir. Dursunbey’in zengin bir folkloru vardır. Özellikle Barana diye bilinen Zeybek Ocağı’nın oyunları görülmeye değerdir. Dursunbey ‘de 126,000 hektar orman alanı mevcuttur. Türkiye genelinde iki adet Orman işletmesi bulunan nadir ilçelerdendir. Orman ve Orman Ürünlerine dayalı sanayi oldukça gelişmiştir. İlçede 80 civarında Ağaç Sanayi İmalathaneleri bulunmakta 250.000 metreküp orman emvali işlenmektedir. Ayrıca ilçeye BDT Ülkelerinden bol miktarda ithal orman emvali ithalatı yapılmakta ve işlenmektedir. İlçenin Söğütözü Bölgesinde zengin Kömür yatakları ile Güğü Köyü civarında da kıymetli taş işlemeciliğinde (takı olarak) kullanılan Ametist Madeni yatakları bulunmakta ve ilçe ekonomisine katkı sağlamaktadır. İlçede en çok arpa, buğday ve tahıl çeşitleri yetiştirilmekte olup, meyvecilik açısından da elma, şeftali ve vişne üreticiliği ön plandadır.
                       EĞİTİM VE KÜLTÜR DURUMU
Dursunbey genel olarak konar-göçer yörük aşiretlerinin iskana geçmesiyle kurulmuş olan yörük köyleri ile tanınır. Konar-göçer Türk aşiretleri'nin izleri bu köylerde görülmektedir. Su çıktı mesire yerinde her yıl Şiir Akşamları etkinlikleri belediyenin desteği ile yapılmaktadır. Alaçam dağlarında bol miktarda yaban domuzu, karaca ve dağ keçisi mevcuttur. İstanbul'dan bir çok iş adamı hafta sonları av için bölgeye gelmektedirler. Bunların bir çoğunun da kışlık villaları bu bölgededir. Gezip görülebilecek yerler arasında kanyon, su çıktı mesire yeri,alaçam dağları gibi pek çok yer vardır. Bölge adeta Türkiye'nin Alpleri'dir. İlçede Kültür ve Turizm Bakanlığı denetiminde iki yıldızlı Hotel Balat 2006 yılında hizmete girmiştir.
EĞİTİM ÖĞRETİM KURUMLARI
                                 MERKEZ KÖY TOPLAM *

İlköğretim Kurumları                7           34                41 *
Ortaöğretim Kurumları            6              -                   6 *
Yaygın Eğitim Kurumları         2              -                   2 *
Özel Yurt Pansiyon                   3              -                   3 *
Özel Kurum
(Dershane-Sürücü Kursu)      4              -                   4
İLKÖĞRETİM
Merkez İlköğretim Okullarının ikisi taşıma merkezidir.
Köy İlköğretim Okullarından;
10 İlköğretim okulunda 8 yıllık eğitim öğretim yapılmakta,
24 İlköğretim okulunda birleştirilmiş sınıf eğitim öğretimi yapılmaktadır.
- 2006-2007 Eğitim Öğretim Yılında 125. Yıl İ.M.K.B. Yatılı İlköğretim Okulu açılmış olup 120 kız, 120 erkek öğrenci yatılı olarak eğitim öğretimini tamamlamıştır.
- Eğitim Öğretime açık bulunan Okul sayısı
                             Müstakil Sınıf             Birleştirilmiş S. 
                 Merkez                    7                                  - 
                 Köy                        10                               24
 Toplam Okul                       17                               24

ORTAÖĞRETİM
- Dursunbey Mustafa Korkmaz Anadolu Lisesi. - İmam-Hatip Lisesi * 140 Yataklı Pansiyonu bulunmaktadır. * Pansiyonda 140 öğrenci barınmakta olup, tamamı Parasız Devlet Yatılı kapsamındadır. Dursunbey Çok Programlı Lisesi * Muhasebe, Yabancı dil ağırlıklı ve Genel Lise Programları uygulanmaktadır * 60 yataklı pansiyonu bulunmaktadır.1 Paralı,48 Parasız yatılı olmak üzere 49 öğrenci barınmaktadır. * Mesleki Teknik Liseler: Kız meslek Lisesi: * Giyim ve Nakış bölümleri bulunmaktadır. Aynı zamanda Pratik Kız Sanat Okuludur. * Bünyesinde Çocuk Gelişimi Bölümü olduğundan Okul öncesi uygulama sınıfı vardır. Anadolu Teknik Lisesi ve Endüstri Meslek Lisesi - Metal İşleri, Mobilya ve Dekorasyon, Yapı, Tesviye, Bilgisayar ve Elektrik bölümleri mevcuttur. - Okulun 10 Daireli Lojmanı bulunmaktadır. - Sağlık Meslek Lisesi * Okula ait bina bulunmamaktadır. (Kız Meslek Lisesi binasında eğitim öğretime devam etmektedir )
YAYGIN EĞİTİM
-Mesleki Eğitim Merkezi Müdürlüğü; İlçemizde Mesleki Eğitim Merkezi faaliyetini geçici olarak Anadolu Teknik Lise ve Endüstri Meslek Lisesi bünyesinde sürdürmektedir. Pratik Kız Sanat Okulu da Kız Meslek Lisesi bünyesinde eğitim öğretimini sürdürmekte ve Bayanlara yönelik açılan Batik, Giyim ve Nakış dallarında kurslar açılmaktadır.
Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü: Merkezimiz 2007 yılı Haziran ayına kadar 1 müdür, 1 müdür yardımcısı, 1 sözleşmeli geçici personel hizmetli ile çalışmalarına devam etmiş, 2 müdür yardımcısının daha görevlendirilmesi ile birlikte bu tarihten itibaren 1 müdür, 1 müdür başyardımcısı, 2 müdür yardımcısı kadrosuyla çalışmalarına devam etmektedir.
2006-2007 Öğretim yılı itibariyle toplam 50 kursta (38) ücretli öğretmen (10) sigortalı usta öğretici görevlendirilmiştir. 2006-2007 Eğitim öğretim yılında (11) Bilgisayar Kursu, (3) Giyim Kursu , (2) Halıcılık Kursu (İpek), (1) Avcılık Eğitimi Kursu , (2) 1. Kademe Okuma-Yazma Kursu, (2) Yetkili kalorifer Ateşçisi Kursu, (1) Yabancı Dil (İngilizce) Kursu, (6) Anadolu, Fen Liseleri ve Kolejlere Hazırlık Kursu , (2) ÖSS Kursu , (3) Halk Oyunları Kursu, (1) Aerobik Kursu, (2) Kurban Kesim Elemanı Yetiştirme Kursu, (1) Enstrüman Öğretimi (Gitar) Kursu, (1) El Sanatları (Takı) Kursu, (4) Tekwando Kursu, (3) Bursluluk ve Yatılılık Sınavlarına Hazırlık Kursu, (1) Futbol Kursu, (1) (2) İlk Yardım ve Sağlık Bilgisi Kursu, (1) Model Uçak Yapımı Kursu, (1) Matematik, (1) Bağlama Kursu olmak üzere (3) toplam 50 adet kurs açılmıştır.
Bu kurslarda 482 bayan, 493 erkek olmak üzere toplam 975 kursiyer belge almıştır.
2007-2008 öğretim yılında; Anadolu Liselerine hazırlık kurları (21), Bilgisayar kursu (4) , Türk halk Oyunları kursu (4), Üniversiteye hazırlık kursu (4), Kamu Personeli Seçme Sınavına Hazırlık Kursu (4), Tekvando Kursu (4) , Kalorifer Kursu (1) ,Giyim Kursu (1), Spor Kursu 2 (Basketbol-Futbol) , Okuma yazma (1) ,Kamu personelini Yabancı Dil Sınavına Hazırlık Kursu (1) , Aşcılık Sıcak Mutfak Kursu (1), Hüsnü Hat Kursu (1), Uygulamalı Türk Halk Müziği Kursu (1), Gitar Kursu (1) , Kurban kesme Elemanı yetiştirme Kursu (1), İngilizce Kursu (1) , açılmıştır. Bazı kurslar belirlenen takvim çerçevesinde devam etmektedir.
ÖZEL ÖĞRETİM KURUMLARI
İlçede; 1 Özel Motorlu Taşıt Sürücü Kursu, - Özel Aykut Sürücü Kursu 2 Özel Dershane - Özel Zağnos Dershanesi - Özel Baycan ABC Dergisi Dershanesi 3 Özel Öğrenci yurdu mevcuttur. - Özel Ömür Kardeşler Erkek Öğrenci Yurdu - Tahsil Ç.Ö.Y.D.Erkek Öğrenci Yurdu. - Özel Zübeyde Hanım Yüksek Öğretim Kız Öğrenci Yurdu - Papatya Y.Ö.Kız Öğrenci Yurdu. 1 Rehabilitasyon Merkezi mevcuttur - Özel Aladağ Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi
ÖĞRETMENEVİ VE AKŞAM SANAT OKULU
İlçemizde , Öğretmenevi binası mevcut olup aynı bina içinde; - 50 yataklı misafirhane, - Çok amaçlı toplantı Salonu - Dinlenme salonu -Yemekhane (Öğle yemeği çıkmaktadır) bölümleri vardır. Ayrıca; - İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü, - Öğretmenevi Müdürlüğü
DERSLİK DURUMU
                MEVCUT                       İHTİYAÇ

                           Şehir    Köy    Toplam         Şehir      Köy      Toplam
- İlköğretim       123      148          271             16           5             21  
- Ortaöğretim     58          -              58                -             -               -
- Yaygın Eğitim   11         -              11                -             -               - 
    TOPLAM        192     148          340              16           5             21
ÖĞRENCİ DURUMU ERKEK KIZ TOPLAM 
* Okul Öncesi                   124      108          232
* İlköğretim                      2891    2772        5663
* Ortaöğretim                    777       547        1324
  TOPLAM                         3792     3427       7219
TAŞIMALI EĞİTİM
İlçemiz Coğrafi yapı bakımından dağınık bir yapı arz ettiği ve yerleşim yerlerinin çoğu küçük olması, göçe dayalı nüfus azalması sebebiyle köylerdeki öğrenci sayısında da düşüş olmaktadır. Birleştirilmiş sınıf uygulamasını kaldırılması ve eğitim öğretim seviyesinin yükseltilmesi bakımından taşımalı sistem önem taşımaktadır.
TAŞIMA MERKEZİ SAYISI
İlçe Merkezi Taşıma Merkezi Okul sayısı: 2
N.Bal İlköğretim Okulu İstasyon İlköğretim Okulu
* Köylerde bulunan Taşıma Merkez Okul Sayısı: 7
- Selimağa İlköğretim Okulu
- Kavacık İlköğretim Okulu
- Gökçedağ İlköğretim Okulu
- Akbaşlar İlköğretim Okulu
- Odaköy Hasan şen İlköğretim Okulu
- Çanakçı İlköğretim Okulu
- Göbül İlköğretim Okulu *
İl Dışı İlköğretim Taşıma Merkezi:
1 - Simav Dağardı İlköğretim Okulu : (Şenköy İlköğretim Okulu taşınıyor.)
Taşınan Yerleşim Birimi sayısı: 96
Öğrencisinin tamamı taşınan Okul S.: 60
Öğrencisinin bir kısmı taşınan Okul S.: 19
Okulsuz yerleşim birimi sayısı: 17
I.Kademe Taşınan: 688
II. Kademe Taşınan: 795
Taşınan Toplam Öğrenci sayısı: 1483
Öğrenci Taşıma işinde görev alacak taşımacılara Ödenek tahsisine göre ödemeleri yapılmaktadır.
                               SAĞLIK


Sağlık Grup Başkanlığı, Devlet Hastanesinin bahçesinde bulunan Hemodiyaliz ünitesinin üst katında hizmet vermektedir. Bünyesinde Yeşil Kart Bürosu, Hasta Hakları Kurulu bulunmakta olup, 1 Doktor, 1 Sağlık Memuru ve 1 Memur ile hizmetler yürütülmektedir. İlçemizde Devlet –Millet İşbirliği ile yapılan ve 1986 yılında faaliyete geçen 75 yataklı bir Devlet Hastanesi bulunmaktadır. Hastane bünyesinde Acil ile entegre çalışan B tipi 112 Acil Yardım ve Kurtarma hizmetleri ve 5 makine ile hizmet veren Hemodiyaliz ünitesi bulunmaktadır. Devlet Hastanesinde 7 Uzman hekim, 4 pratisyen hekim ile 1 diş hekimi görev yapmaktadır. Merkez 2 Nolu Sağlık Ocağına bağlı 6 adet sağlık evi bulunmaktadır. İlçe Merkezi ve 20 köyde 15.427 kişiye sağlık hizmeti sunulmaktadır. Toplam 6 sağlık evinden 3 tanesinde ebe bulunmaktadır. Ebesi bulunmayan köyler ( Durabeyler, Adaören, Delice ) Aşağı Musalar Sağlık evinde Vekil ebe, Sağırlar Köyünde Sözleşmeli Ebe bulunmakta Selimağa Köyü ebesi ise Devlet Hastanesinde geçici görevle çalışmaktadır. Merkez 2 Nolu Sağlık Ocağında 2 doktor, 1 Sağlık Memuru, 5 ebe, 1 Hizmetli görev yapmaktadır. 1 Memur Devlet Hastanesinden geçici görevle gelmiştir.
YEŞİL KART BÜROSU
Yeşil kart takip ve dosyalama işlemleri ile reçetelerin inceleme ve faturaların ödenmesi işlemleri geçici görevle çalışmakta olan Devlet Hastanesi Ayniyat saymanı ve 1 hizmetli ile Sağlık Grup Başkanlığı personeli tarafından yürütülmektedir. Toplam yeşil kartlı sayısı 11916 olup bunlardan 7750 kişinin sağlık karnesi aktif olarak kullanılmaktadır.
HASTA HAKLARI KURULU
1 Ekim 2006 tarihinde oluşturulan Sağlık Grup Başkanlığının başkanlığında 15 günde bir toplanan kurul; Hastaların Şikâyetlerinin Hasta Hakları ihlali olup olmadığı yönünde değerlendirilmesi ve Sağlık Hizmetlerinin daha iyi ve verimli bir biçimde verilmesi konusunda gerekli tavsiyelerde bulunmaktadır. Sağlık Grup Başkanlığına bağlı Devlet Hastanesi, İlçe Merkezinde 1 ve 2 Nolu, Kavacık, Kireç, Gökçedağ ve Resüller köylerinde toplam 6 Sağlık Ocağı ile bu Sağlık Ocaklarına bağlı 25 köyde sağlık evi bulunmaktadır.
                              Devlet Hastanesi

Dİç Hastalıkları Uzmanı Genel Cerrahi Uzmanı 1 1 Göz Hastalıkları Uzmanı 1 Ortopedi Uzmanı 1 Kadın Hastalıkları ve Uzmanı 2 Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı 1 Pratisyen Hekim 4 Diş tabibi Hemşire Ebe 1 10 13 görev yapmaktadır. 2006 yılı ilk 9 aylık poliklinik sayısı (53631) , 2006 yılı ilk 9 ayında 736 hasta yatarak tedavi görmüş, 537 ameliyat, 29 doğum olmuştur. Yatak işgal oranı ise % 19,3 tür.
MERKEZ 1 NOLU SAĞLIK OCAĞI


Merkez 1 Nolu Sağlık Ocağına bağlı 6 adet sağlık evi bulunmaktadır. İlçe Merkezi ve 20 köyde 16718 kişiye sağlık hizmeti sunulmaktadır. Toplam 6 sağlık evinden sadece Güğü köyünde vekil ebe bulunmaktadır. Ebesi bulunmayan köyler (Beyel, Tafak, Kızılcadere, Osmaniye, İsmailler) Merkez Sağlık Ocağında 1 doktor, 4 sağlık memuru, 2 ebe, 4 hemşire, 1 laboratuar Teknisyeni, 1 Şoför, 3 hizmetli görev yapmaktadır.
MERKEZ 2 NOLU SAĞLIK OCAĞI GÖKÇEDAĞ SAĞLIK OCAĞI
    

Gökçedağ Sağlık Ocağı



Gökçedağ Sağlık Ocağına bağlı 2 adet sağlık evi mevcut olup, 15 köyde toplam 2030 kişiye sağlık hizmeti vermektedir. Sağlık evlerinde ebe bulunmamaktadır. Gökçedağ Sağlık Ocağında 1 ebe mevcuttur.
KİREÇ SAĞLIK OCAĞI
Kireç Sağlık Ocağına bağlı 5 adet sağlık evi olup 16 köyde 3292 kişiye sağlık hizmeti sunulmaktadır. ( Dada, Akbaşlar, Sarnıç, Gazellidere ) köylerinde ebe bulunmamaktadır. Sadece Göbül köyünde ebe mevcut ancak Dursunbey Devlet Hastanesinde geçici görevle çalışmaktadır. Kireç Sağlık Ocağında 1 Ebe, 1 Hizmetli bulunmaktadır.
KAVACIK SAĞLIK OCAĞI
Kavacık Sağlık Ocağına bağlı 3 adet sağlık evi mevcut olup 17 köyde toplam 5759 kişiye sağlık hizmeti vermektedir. (Şabanlar, Çakırca ve Hamzacık köylerinde ebe yok) Kavacık Sağlık Ocağında 1 Sağlık memuru, 1 Vekil Ebe ve 1 temizlik işleri için şirket personeli bulunmaktadır.
RESÜLLER SAĞLIK OCAĞI
Resüller Sağlık Ocağına bağlı 4 sağlık evi bulunup, 18 köyde toplam 4426 kişiye sağlık hizmeti vermektedir. ( Sakız, Reşadiye ve Sarısipahiler Köyü sağlık evlerinde ebe bulunmamaktadır.) Çanakçı Köyünde vekil ebe görevlendirilmiştir. Resüller Sağlık Ocağında 1 ebe mevcut olup 1 temizlik işleri için şirket personeli çalışmaktadır. İlçemizde tüm sağlık ocaklarının binaları bulunmaktadır. Sağlık ocaklarına bağlı 25 sağlık evinden 11’i kendine ait binada hizmet vermektedir. Personel sıkıntısına rağmen aşılama çalışmalarında özverili çalışmalar sonucunda başarılı sonuçlar alınmıştır
                KÜLTÜR


Dursunbey genel olarak konar-göçer yörük aşiretlerinin iskana geçmesiyle kurulmuş olan yörük köyleri ile tanınır. Konar-göçer Türk aşiretleri'nin izleri bu köylerde görülmektedir.
ÇOCUK OYUNLARI
Özellikle kırsal kesimde çocukların en büyük zevki mahalle oyunları dediğimiz oyunlardır. Oyun, çocuğun boş zamanlarını dolduran en güzel eğlencesidir. Oyun, karşılıklı saygı ve sevgi, dayanışma güven duygusu kurallarına uyma birlik ve beraberlik vb. gibi çocuğun karakterini güçlendiren konularda büyük rol oynar. Diğer yandan çocuk farkında olmadan kendini toplumsal denen olgunun içinde bulur. İşte çocuk daha küçüklüğünde oynadığı oyunların sayesinde toplumun bir parçası olmayı öğrenir. Çocukların oynadığı mahalle oyunları yöreden yöreye farklılık gösterir. Dursunbey yöresinde son zamanlarda çocukların oynadıkları mahalli oyunları da çeşitlilik göstermektedir. Bu yöreye ait oyunlar, el oyunları ve topluluk halinde oynanan grup oyunları diye ikiye ayırabiliriz. El oyunları genellikle iki kişilik oyunlardır. İki oyuncu karşılıklı dururlar elleri ve ayaklarıyla söyledikleri tekerlemelerle ahengine uygun ritmi hareketler yaparlar. Her iki oyuncuda aynı hareketleri aynı anda yapıp aynı anda tekerlemeyi söylerler. Oyunda geçerli bu ritmik hareketler bazen iki çocuğun sadece ellerini değişik şekillerde vurarak, bazen de hem elleri hem de ayaklarıyla hareket oyunu tamamlanır. Hem el hem ayakla oynanan oyunlarda birbirlerinin kollarına girip zıplaya zıplaya önce bir yana, sonra bir yana dönmeler ya da birinin diğeri etrafında el şaklatarak dönmesi vb. şekillerde göze çarpmaktadır. Bu oyunlarda tekerlemelere ahenkli bir hava verilerek oyunun ritmi sağlanır. Tekerlemenin ahengini sağlamak için mısra sonları kafiyelidir. Oyun türlerinde ölçü olmadığı gibi mısra sayısı da tekerlemenin uzunluğuna kısalığına bağlıdır. Oyun sözlerinde anlam aranmaz, oyun sözleri çocukların rahatça söyleyebilecekleri sözlerden oluşur. Öyle ki Türkçe olmayan yabancı dillerden özelikle İngilizceden alınmış sözlerle bile çocukların el oyunları tekerlemenin arasına girmiştir. Grup Oyunları; grup halinde toplanan çocuklar önce bir ebe çekerler. Bir yuvarlak oluşturulur. Ebe çocuklardan oluşan halkanın etrafında koşar adımlarla dolaşırken bir taraftan da hep bir ağızdan oyunun sözlerini tekrarlarlar. Ebe etrafında döndüğü halkadan herhangi bir arkadaşının omzundan tutarak arkadaşını halkadan çıkarır, arkasına alır. Ebeye takılan oyuncuda ebe ile birlikte koşar adımlarla halkanın etrafında dönmeye başlar. Bir yandan da oyun sözlerini söylemeye devam ederler. Ebe yanına aldığı oyuncuyla en başından başlayarak aynı şeyleri tekrarlar. Böylece ebenin arkasına aldığı oyuncu sayısı her seferinde artar. Halkada bir iki kişi kalıncaya kadar oyuncular ebenin arkasına eklenerek devam eder. Bir kişi kaldığında oyun biter. Ve geri kalan bir kişi de tekrar başlayarak oyun için ebe seçilmiş olur. Oyuncular eşit sayıda gruba ayrılırlar. Sayışarak ebe olan grubu belirlerler. Oyun için bir yer seçilir. Sınırları çizilir. Ebe gruptan bir kişi bekçi seçilerek oyun yerine bırakılır. İki gruptan ebe olmayan gruptaki oyuncular kaçarlar. Diğer grubun oyuncuları da onları yakalamaya çalışırlar. Bu arada oyuncular grup arkadaşlarını bilmek zorundadırlar. Ayrıca hızlı koşanlar da bu oyunda avantajlıdır. Yakalanan oyuncular getirilip oyun yerine bekçinin gözetimine bırakılır. Grup arkadaşlarından yakalanan oyuncuları kurtarabilmek için bekçiye ve ebe oyunculara yakalanmadan gelip yakalanmış arkadaşlarından birine “cereyan” demesi gerekmektedir. Bekçinin diğer oyuncuları yakalanmış oyunculara yaklaştırmaması gerekmektedir. Oyun, ebe oyuncuların diğer oyuncuların hepsinin yakalayıp oyun yerine getirmesiyle sona erer. Bu kez hiç sayışmadan diğer grup ebe olur. Eşit oyuncuya sahip iki grup oluşturulur. Birinci grup kendi aralarında isim takarlar. Yan yana sıralanırlar. Aynı şekilde diğer grubta yan yana sıralanır. İki grup karşılıklı dururular. Birinci grubun başı seke seke diğer grubun başına gider. Aralarında ahenkli bir şekilde konuşmalar geçer. Daha sonra birinci gruptan başoyuncusu diğer grubun oyuncularının arkasından dolaşarak bir oyuncunun gözlerini kapatır. Grubun oyuncularından birini takma isim söyleyerek çağırır. Çağrılan oyuncu sözleri kapalı oyuncunun yani ebenin alnına kim olduğunu belli etmeden vurup yerine döner. Ebenin gözleri açılır ve kimin vurduğunu bilirse o oyuncu ebe oyuncunun grubuna geçer. Bilemezse ebe oyuncu karşı gruba geçer. Oyun karşılıklı gidip gelmelerle devam eder. İp atlama çocukların özellikle kız çocuklarının en çok sevdikleri oyunlar arasında yer almaktadır. İki katlı ve tek katlı olarak sallanan iplerle atlanan ip oyunları vardır. Bir yandan ip atlarken diğer yandan da tekerlemeler söyleyerek oyun renklendirilir. Bunun dışında yakar topu denen ve üç kişiyle oynanan oyun, misket oyunu, daha çok kız çocuklarının oynadığı sek sek, beş taş, on beş taş gibi iki kişi ile oynanan oyun, grup halinde oynanan al satarım bal satarım adı altındaki oyun, saklambaç, dokuz kiremit, çelik çomak, uzun eşek, renkli istop, dönme dolap vb. oyunlarda bulunmaktadır.
DÜĞÜN GELENEKLERİ
Yörede evlenme yaşı küçüktür. Evlenmek isteyen gençler bu konudaki isteklerinden dolayı huzursuz ve sinirli davranışlar, sabahları geç kalkma, evlenme isteğinin en sık rastlanan dile geliş biçimlerindendir. Erkeklere özgü ve bazı köylerde gözlenen başka bir yolda evlenmek isteyen gencin pilava kaşık saplayıp sofradan kalkmasıdır. Yine erkeklerin başvurduğu bir başka yol istediğini yakınlarına söyleyip dolaylı biçimde babanın kulağına gitmesini sağlamaktır. Söz Kesme Pazar ya da Perşembe günü kız evine haber gönderilip, akşam mendil almaya gelineceği bildirilir. Mendil almaya gitmenin anlamı söz kesmektir. Akşam oğlan evinden damadın annesi ve bir iki yakını mendil almaya giderler. Gelin kız söz kesmeye gelenlerin ellerini öper ve bir süre sonra kahve ikram eder. Damadın annesine giderken hazırlanan mendil verilip uğurlanır. Nişan Nişandan birkaç gün öncesinde nişan eşyası alınır. Oğlan evi tarafından gelin kıza gelinlik, çamaşır, gecelik, ayakkabı vb. alınır. Damada da kız evi tarafından kazak, çamaşır, damatlık vb. alınır. Ayrıca karşılıklı ailelere ve yakınlara ufak tefek çamaşır, havlu vb. alınır. Her iki tarafta aldıklarını bohçalar. Yengeler 1-2 gün öncesinden yakınları Perşembe veya Pazar gününe nişana çağırırlar. Kız evinden nişana çağrılan yakınlar o gün büyük bir bahçe veya evde toplanırlar. Oğlan evi de kendi evinde toplanıp kız evine gelir. Yanlarında bir tepsi çerez ve bohçalar getirilir. Bohçalar ve çerez yengeler tarafından taşınır. Kız evinde oğlan evi gösterilen yerlere oturtulur. Kayın valide ortaya oturtulur. Kız evinin gelen misafirlerine “hoşgeldiniz”e duran yengeleri herkesi yerleştirir. Oğlan evinden gelenlerden birisi aşır okur. Sonra kız evinin yengeleri sıra ile kolonya şeker, bisküvi ve limonata ikram ederler. Bütün bunlardan sonra kızın en yakın yengesi gelin kızı ortada oturan Kayın validenin yanına getirir. Yenge, kayın validenin elini öper, sonra gelin kıza öptürür. Gelin kız elini öptükten sonra Kayın valide yanında getirdiği takıları takar. Kayın validenin yanında en yakınları oturur. Gelin kız sırayla ellerini öper. Onlarda isterlerse takı takabilirler. Gelin kız sırayla bütün misafirlerin ellerini öper. Oğlan evi dağıldıktan sonra oğlan evinin en yakınları yine oğlan evine giderler. Kız evinden de özelikle yengeler ve en yakınları kalır. İkindi ezanından hemen sonra önceden hazırlanmış bir tepsi baklava, kuzu dolması isteğe göre tavuk veya hindi dolması da olabilir, tuzlu sütlaç, tepsi ekmeği damada ve ev halkı yakınlarına alınan hediyeler de ayrı ayrı bohçalanır. Kız evinde kalan yengeler bu bohçaları ve yemekleri oğlan evine götürür. Oğlan evin de daha önceden yemekler hazırlanır. Kız evinden oğlan evine giden yengelere sofra atılır. Sofrada kendi hazırladıkları yemeklerin yanı sıra kız evinden yengelerin getirdiği kuzu dolması ve baklavadan ikram edilir. Yemekten sonra kolonya şeker ve kahve gibi ikramlarda bulunulur. Daha sonra gitmek için kalkan yengeler kapıya kadar geçirilerek, hepsine küçük birer hediye verilir. Dursunbey’de düğün adetlerinin bir kısmı hala sürmektedir. Ancak günümüzde bu adetlerin hepsi tam olarak uygulamamaktadır. Günden güne belli bir değişim içinde bulunan adetlerimiz günümüze kadar gelerek düğünlerimiz daha basit bir hal almıştır. Düğün hazırlıkları ev döşeme işinin ardından kız evinde ve oğlan evinde bir hafta öncesinden başlar. Yufka ve ekmek yapılır. Aşçı bulaşıkçı, eğlenceler için orkestra bulunur. Oğlan evi bunların yanı sıra davulcuda tutar. Düğünden bir gün önce kız evi ve oğlan evi yengeleri çıkıp bütün akraba komşu, eş dost, tanıdık ve yakınları düğüne çağırılar. Kız evi ve oğlan evinin akraba, dostlarıyla birlikte eğlence adı altında kına gecesi düzenlenir. Kına gecesinde gelin kıza yengeleri tarafından kına yakılır. Gelin kız o geceyi arkadaşları ile birlikte geçirerek sabaha kadar eğlenirler. Ertesi günü akşamı çağırılan bütün eş-dost düğünün yapılacağı salonda toplanır. Gelin kızın annesi ve damadın annesi kapıya yakın durarak gelen misafirlere hoşgeldin demek için bekler. Düğüne gelen misafirler gelin kız annesine ve damat annesine olan yakınlığına göre bir takım hediyeler verir. Bu eğlenceye ekmek yapısı adı verilir. Salona gelin ve damadın gelmesiyle birlikte düğün başlar. Gelin kız ve damat arkadaşlarıyla birlikte eğlenirler. Daha sonra takı töreni yapılarak gelin kız ve damadın akrabaları almış oldukları takılarını takarlar. Ertesi gün kız çıkarma olur. O gün kız evinde ve oğlan evinde gelen misafirlere davet adı altında yemek ikram edilir. Oğlan evi öğle namazından sonra davul çalarak gelin arabası ve konvoy eşliğinde evlerinde toplanarak kız evine giderler. Gelin kız, babası ve damadın babası eşliğinde evden çıkarılarak gelin arabasına bindirilir ve ardından dua okunur. Dua okunduktan sonra gelin arabasının önü gelin kızın kardeşi veya yakın akrabaları tarafından kesilir bir takım hediyeler istenir. Damadın arkadaşları tarafından istekler yerine getirildikten sonra gelin kız oğlan evine yine davul ve konvoy eşliğinde götürülür.
DURSUNBEY İLÇESİ   KÖYLERİ
S.NO           KÖYÜN ADI                 S.NO            KÖYÜN ADI
1                  ADAÖREN                       52                    İSMAİLLER
2                  AKBAŞLAR                      53                    KARAGÖZ
3                  AKCAGÜNEY                  54                    KARAKAYA
4                  AKYAYLA                          55                    KARAMANLAR
5                  ALAÇAM                           56                    KARAPINAR
6                  ALAGÜNEY                     57                     KARDEŞLER
7                  ARIKLAR                         58                     KARYAĞMAZ
8                  AŞAĞI AKÇAALAN         59                     KAVACIK
9                  AŞAĞI MUSALAR           60                     KAVAK
10                AŞAĞI YAĞCILAR          61                     KAZIMİYE
11                AYVACIK                         62                     KIZILCADERE
12                AZİZİYE                           63                     KIZILÖZ
13                BAYIRYÜZÜGÜNEY     64                     KİREÇ
14                BEYCE                            65                     KUMLU
15                BEYEL                             66                    KURTLAR
16                BOYALICA                      67                     KUZKÖY
17                BÜYÜK AKÇAALAN      68                     KÜÇÜKLER
18                ÇAKIRCA                        69                     MAHMUDİYE
19                ÇALTICAK                      70                     MAHMUTÇA
20                ÇAMKÖY                         71                     MEYDANÇAYIRI
21                ÇAMHARMAN                72                     MICIRLAR
22                ÇANAKÇI                        73                     NAİPLER
23                ÇATALÇAM                     74                    ODAKÖY
24                ÇELİKLER                      75                    OSMANİYE
25                ÇINAR                             76                    ÖREN
26                DADA                               77                    POYRACIK
27                DEĞİRMENCİLER        78                    RAMAZANLAR
28                DELİCE                           79                    RESÜLLER
29                DEMİRCİLER                 80                    REŞADİYE
30                DEREKÖY                       81                   SACAYAK
31                DOĞANCILAR                82                    SAĞIRLAR
32                DURABEYLER               83                    SAKIZ
33                DURNACIK                     84                     SARISİPAHİLER
34                ERİCEK                           85                     SARNIÇ
35                GAZELLİDERE               86                     SEBİLLER
36                GÖBÜL                             87                    SELİMAĞA
37                GÖKÇEDAĞ                    88                     SİNDERLER
38                GÖKÇEPINAR                 89                    SÜLELER
39                GÖLCÜK                           90                   ŞABANLAR
40                GÖRÜNEN                       91                   ŞENKÖY
41                GÜĞÜ                                92                   TAFAK
42                 HACIAHMETPINARI       93                   TAŞKESİĞİ
43                 HACILAR                          94                   TAŞPINAR
44                 HACIÖMERLER              95                   TEPEKÖY
45                 HAMZACIK                       96                   TEZLİK
46                 HASANLAR                      97                   UMURLAR
47                 HİNDİKLER                     98                   VELİLER
48                 HONDULAR                    99                   YASSIÖREN
49                 HOPANLAR                   100                   YUKARI MUSALAR
50                 IŞIKLAR                          101                   YUKARI YAĞCILAR
51                 İRFANİYE                       102                   YUNUSLAR

                                                                           Feyzullah Kırca
                                                                 Akbaşlar Köyu İmam-Hatibi
Kaynaklar
-----------------
1-Tarihi ve Sosyolojik Yönden Dursunbey ve çevresi - Hikmet ADIN
2-Dursunbey Kaymakamlık İnternet Sitesi
 
  Bugün 102197 ziyaretçikişi burdaydı!